7:22 pm - BU KÖYLERE TAŞINANLARA PARA ÖDENİYOR
7:18 pm - Canlı Yayındayken Mustafa Karataş’a Beklemediği Soru Geldi
1:27 pm - Para Çekimi Durdu
1:22 pm - Ak Parti Lehine Adayı Çektiler
1:17 pm - Alişan’dan Etek Çıkışı
1:10 pm - Hastaneye kaldırılan usta oyuncu Kadir İnanır’ın sağlık durumu
8:18 pm - Tarihi ve köklü markalar Bellona ile İstikbal Satılıyor
8:15 pm - 5 Milyonu Ne yapacağını açıkladı.
8:09 pm - Yarışma tarihinde bir ilk 5 Milyonluk soru
8:06 pm - EMEKLİ EN SONUNDA İSTEDİĞİNİ ALIYOR!..RAKAM VE TARİH VERİLDİ
Lütfen resme dikkatle bakın, Sene 1915.
Bir tren, Bilecik İstasyonunda beklemektedir. Sevkiyat subaylarından Abdülkadir Bey, vagonların arasında sessiz, hareketsiz bir gölge görür. Merakla ve şüpheyle yaklaşır. O anda çakan şimşeğin aydınlığında şunlara şahit olur:
Ak saçlı, beli bükülmüş, soluk benizli, başı beyaz yaşmaklı ihtiyar bir Türk anası, çakılmış gibi orada duruyor. Yağmurdan sırılsıklam olmasına rağmen, huşû içinde beklemektedir. Anadolu’nun cefakâr, vefa timsali ve sabırlı anası ile Abdülkadir Bey arasında şu konuşma geçer: – Valideciğim, yağmurun altında niye böyle bekliyorsun? – Trende oğlum var. Onu selametlemeye geldim. – Oğlun kimdir, nerelisiniz? – Söğüt’ün Akgünlü köyünden Mehmedoğlu Hüseyin.
>>> (DEVAMI DİĞER SAYFADA RESİME DOKUN SONRAKİ SAYFAYA GEÇ)